+90 (286) 638 62 12
Geyikli Beldesi Çanakkale İli Ezine ilçesine bağlıdır. Geyikli Ezine ilçesine 12, Çanakkale'ye 54 kilometre mesafededir.
Geyiklimiz sınırlarında yeralan mutlaka görülmesi, gezilmesi gereken, tarih ve kültür hazinemiz Alexandria Troas...
ALEXANDRIA TROAS
Kentin simgesi olarak, ÇIĞRI dağında kurulmuş olan dönemin at yetiştiriciliği ile ünlü NEANDRIA(Delikanlı nın yurdu) kentine ait '' otlayan at '' sembolü benimsenerek paraların üzerine basıldı.
Kent 390 hektarlık alanda kurulmuş, 8 km. Uzunluğunda, 3m.kalınlığında surlarla çevrelenmiştir. Liman, deniz feneri, mendirek inşa edilen kentin içinde iç sur, tiyatro, saray, çok amaçlı salon olan odeon, tapınak, çok sayıda ev, kilise olduğu düşünülen yapı bulunmaktadır. Bu yapıdan kazı alanına kadar gittiği tespit edilen gizli bir geçit bulunmuştur.
Antik dönem gezgin ve yazarlarından Strabon'a göre kentin nüfusu 100.000'i aşıyordu.
Roma imparatorluğu döneminde, Sezar'ın yeğeni olan İmparator Augustus döneminde şehrin önemi daha da arttı. Sezar'ın zamanında burayı başkent yapmak istediğini bilen Augustus, şehri canlandırma çalışmalarını başlattı.
Hz. İsa'dan sonra Hıristiyanlığı yaymaya çalışan Havarilerinden Aziz Paul(Tarsuslu Saul), üç kez Alexandrıa Troası ziyaret etmiştir.Bu ziyaretler İncilde anlatılmaktadır. Aziz Paul burada mucizelerinii göstermiş, kendisinin vaazını camdan sarkarak dinleyen bir çocuğun düşerek ölmesi sonucunda çocuğu diriltmesi, halkın Hıristiyanlığı kabul etmesi ile sonuçlanmıştır. Alexandrıa Troas, Hıristiyanlığı kabu eden ilk şehirdir.Bu nedenle İnanç Turizmi açısından bulunduğumuz Geyikli sınırları içindeki antik kent son derece önemlidir. Hıristiyanların hac merkezi olarak kabul edilir.
İmparator Hadrıan zamanında şehir altın çağını yaşar, susuzluk çeken şehre Herodos Atticus tarafından su getirilmesi, kentin kalkınmasında büyük rol oynar.
Hadrıanus döneminin en önemli olaylarından biri olimpiyat kurallarının yazılmasıdır. En ilginç kural, disiplini bozan sporcuların kırbaç cezasına çarptırılması, ancak sakatlanmamaları için dikkatli olunması gereğinin bertilmesidir.
Hadrıanus zamanından sonra kentin önemi azalır. Roma imparatoru Konstantinus İstanbulu başkent ilan edince Sezar'ın başkent yapmak istediği bu büyük şehir artık başkent olma ihtimalini kaybetmiştir. Halk arasında ise hala bu bölgeye Eski İstanbul denilmektedir.
Alexandrıa Troas ile Apollon Sımıntheus arasındaki 35 km. lik yol, kutsal yol olarak sayılmaktadır. Bu yol üzerinde Güneş Tanrısı Apollon a adaklar yapıldığı, altarlar sunulduğu görülmektedir. Bu altarlardan biri Alexandrıa Troas sakini olan Zoilos isimli bir kölenin azat edilince Apollon Sımıntheus a adadığı bir altardır. Hizmetlerine karşılık aldığı bir yıllık ücretle bu adağını gerçekleştirmiş olmalıdır.
Kentte Ay, gece ve büyü tanrıçası Hekate kültünün olduğu, Üç gövdeli Hekate heykellerinden anlaşılmaktadır. Hekate için 4 yılda bir anahtar taşıma törenleri düzenlenirdi.
Buluntular arasında 1500 yıl öncesine tarihlenen bir pitos içerisindeki tarım ve marangozluk aletleri, odeon yapısında Dıonysos sanatçılarına hitaben yazılmış bir yazıt(bu yazıtta kentte yerleşik bir tiyatro ekibi olduğu anlaşılmaktadır),ayrıca 1500 yıllık bir Pitostan yeşeren bir asma yeralmaktadır.
Kazılar Halen Ankara
Üniversitesinden Prof. Dr. Erhan Öztepe başkanlığında
yürütülmekte, İÇDAŞ sponsor
olarak desteklemektedir.
GEYİK BABA
Geyikli,
Geyik Baba tarafından kurulduğu rivayet edilen eski bir Türk
yerleşimidir. Kabri Bursa'da bulunan Geyik Baba, Orhan Gazi
zamanında 1275-1350 yılları arasında yaşadığı düşünülen
erenlerdendir. Bursa'da Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu simgeleyen
büyük çınarı diktiği, Orhan Gazi zamanında birçok talebe
yetiştirdiği ve fetihlere bizzat katılarak askere moral verdiği
Aşıkpaşazadede'den Hoca Saadeddin'in Tacüt Tevarihine, Taş
Köprülüzade'nin Şakayık-ı Numaniyesi'nden Kamus-ul A'lam'a
kadar birçok Osmanlı kaynalarında ifade edilen bir zattır.
Rivayete göre savaş zamnında yanına devasa bir Bozgeyik ve
talebeleri ile savaşlara katılıp düşmana korku saldığı ifade
edilmektedir. Bu olağanüstü halinden dolayı da kendisine Geyikli
Baba denilmiştir. Bursa'nın fethine de bu dev geyikle geldiği
rivayet edilmektedir.Geyikli ve civarının fethine boz geyiği ve
talebeleri ile katıldığı rivayet edilen Geyikli Baba'nın
bölgedeki Bizanslıların yenilmesinden sonra Geyikli'ye dergah
kurduğu rivayet edilmektedir.
Geyikli'nin hemen çıkışında
Kemallı Köyü'ne giden tali yolda makamı bulunmaktadır. Burada
medfun bulunan kişinin Geyikli Baba dergahından olduğu tahmin
edilmektedir.
Geyikli adı Piri Reis'in Kitab-ı Bahriyesinde ve
1530 tarihli Anadolu tahrir defterinde de görülmektedir.
Dolayısıyla Geyikli'nin erken dönem Osmanlı yerleşimlerinden
olduğu anlaşılmaktadır. 1530 tarihinde Ezine'ye bağlı bir belde
olarak görünen Geyikli'de Osmanlı döneminden bir hamam ve bir kaç
taş ev bulunmaktadır.
VAHİD MEHMET PAŞA
Geyikli Yukarı Cami haziresinde iki kabir vardır. Bunlardan birisi Eski Halep Valisi Vahid Mehmet Paşa'ya aittir, diğeri ise Hasan Efendi'nindir. Şahide taşı Mısır üslubu ile süslüdür, üçü de aynı anlamda süslemeli yazılar dikkatleri kendi üstüne çeker. Yazının anlamı '' Sabık Halep Valisi merhum mağfur cennet mekan Vahid Esseyyid Mehmed Paşa ruhu içün rızaen lillahil Fatiha'' Hicri 1244- Miladi 1828/1829.
Vahid Mehmet Paşa, Kilis'te doğmuştur. Çocukken annesiyle birlikte İstanbul'a gelmiş, maliye bürokrasisine yükselmiştir. Osmanlı Devleti'nin çeşitli bölgelerinde vazife görmüştür. En sonunda Defter Eminliği makamına ulaşmış iken 1806'da Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart nezdinde murahhas tayin olmuştur. Yurda dönüşünde Defter Eminliği Reisülküptap Vekilliği, Tophane Nazırlığı ve tersane Eminliği gibi önemli görevlerde bulunduktan sonra Verazet rütbesiyle Tekke, Hamid ve Hanya valiliklerinde bulunmuş ve Mora ayaklanması sırasında Sakız muhafızlığı yapmıştır.
Sakızz muhafızlığı sırasındaki birtakım olaylardan sorumlu tutularak azl ve sürgün edilmiştir. Sonradan gerçeklerin anlaşılmasıyla rütbesi iade edilerek Halep Valisi olarak atanmıştır. Bir süre sonra da Bosna Valiliğine tayin olmuştur. Bosnaya giderken yolda Geyikli'de vefat etmiştir. Vefat sebebi belli değildir. Geyikli İsklelesi o dönemlerde çok yoğun olarak Avrupa gidişlerinde kullanılan bir iskele olduğu için Halep'ten Bosna'ya giden valinin geçiş güzergahında yer almış olmalıdır.
Kendisi Peygamber Efendimiz (SAV)'in soyundan gelen bir seydi olan Vahid Mehmet Paşa valiliğinin yanında iyi bir yazardır. Fransa görevi ile ilgili yazdığı Sefaretnamesi meşhurdur. Eserin adı Seferetname-i Fransa'dır. Eserinde, bu dönemde seferde bulunan İmparator Napolyon ile buluşmak üzere Lehistan'a yaptığı seyahat, burada Napolyon ile görüşmesinden sonra Viyana üzerinden Paris'e gidişini ve Paris'te kalışını, Napolyon tarafından ikinci defa kabul edilişini ve nihayet barış müzakereleri için Paris Büyükelçisi Muhid Efendi'nin tayin edilmesinden sonra anavatana dönüşünü anlatır. Bu eser dışında üç esri daha vardır.
ODUNLUK İSKELESİ
Odunluk İskelesi, Osmanlılardan yakın zamana kadar faal olarak kullanılmış bir iskeledir. Özellikle 19.yy'de Avrupa'da başlayan Sanayi Devriminden sonra artan hammadde ihtiyacını karşılamak için bu bölgeden birçok ürünün Avrupa'ya ihraç edildiği bilinmektedir. İskelenin yakınındaki eski taş yapıların bir kısmı ya buı dönemi görmüş ya bu dönemden kalan binaların elden geçirilmesiyle günümüze ulaşmıştır. 19.yy 'de bu iskeleden meşe palamudundan elde edilen teksitl boyasında kullanılan pelit veya doğrudan meşe palamudu ihraç edilmekteydi. Bunun dışında da çeşitli madenler, gıda maddeleri de ihraç edilmekteydi. Buharlı gemilerin giderek yaygınlaşması ile İstanbul yönünde giden ve Çanakkale Boğazı'na giren veya çıkan gemilere de odun satışının yapıldığı liman, bu özelliği sebebiyle Odunluk İskelesi veya Odun İskelesi olarak anılmıştır.
Uzun yıllar boyunca Bozcaada'ya ulaşım da buradan sağlanmış daha sonra Yeni iskelenin yapılması ile burası turistik bir alan olarak kalmıştır.
Bozcaada üzerinden gün batımının izleyerek, temiz ve berrak denizi, geniş kumsalında keyifli zaman geçirebilirsiniz.